
Halkımız medyanın aynasıdır; zira kafasını televizyondan ya da telefondan kaldırmayan ender milletlerden biriyiz.
Günümüzdeki medyada satılmış olduğundan dolayı insanlar ister istemez her şeye inanıyor. Bu konuyu birkaç örnek ile kanıtlamak istiyorum;
Birkaç hafta önce zabıtalar tarafından seyyar arabasına el konulup dayak atılan adamı hatırlayın. Hem televizyonlar, hem de sosyal medya kullanıcıları, zabıtları terörist olmakla suçladı.
Şimdi de dayak videosunu hatırlayalım: Zabıtalar adamı dövmeden önce bir ayrıntıya dikkat etmenizi istiyorum: Henüz zabıtalar adama vurmamışken seyyar satıcı elindeki kesici aleti sağa sola sallıyor; resmen insanların canına kastediyor. Şimdi farz edelim ki, elindeki kesici alet bir zabıtaya denk gelse medyanın tavrı ne olurdu?
" VERGİ VERMEYEN SEYYAR SATICI İŞİNİ YAPAN ZABITAYI YARALADI. "
" ZORBA SEYYAR SATICI, ZABITA GÖREVLİSİNİ ÖLDÜRDÜ. "
Sosyal medyada seyyar satıcılar yasa dışı iş yapan, hak yiyen ve insanları yaralayan grup olarak isimlendirilirdi.
Lakin şans eseri zabıta o saldırıdan yara almadığı için seyyar satıcı otomatik olarak madur; zabıtalar ise terörist ilan ediliyor.
Başka bir konuya değinmek istiyorum;
Aramızdan biri Karl Marx'ın fotoğrafını indirip, yanına " Mustafa Kemal döneminde asılan rahmetli Mustafa Hocamız " yazsa kaç kişi sorgular bunu? Birkaç hafta sonra kahvedeki siyasi tartışmaların ana konusu hâline gelir.
Burada anlatmak istediğim şu: insanımız sorgulamıyor, medya patronları nasıl isterse halk ona inanıyor. Medya satılık olduğu için halkın zihni yanlışlarla dolu. Medya bugün Esad katil der, katil olur; yarın emeryalizmin karşında duran bir kahraman der, kahraman olur heykelleri dikilir.
Medya özgürleşmeli. Siyasetçilerin oyuncağı olursa, objektif yanını kaybederse halkta benliğini kaybeder.
0 comments:
Yorum Gönder